Sayfalar

31 Mart 2014 Pazartesi

1980'ler arabaları

Araba (tekerlekli taşıt), yolcu ve yük taşımaya uygun tekerlekli, motorlu veya motorsuz hareket edebilen her türlü kara ulaşım taşıtı. Motorsuz olanlar hayvanlarla ya da insanlar tarafından yürütülür.Çekçekler, el arabaları insan gücüyle yürürken, kağnı, öküz ve mandayla; fayton ve benzeri arabalar at ile otomobil,kamyon vb.motordan aldığı güçle yürütülür.Keçilerin çektiği hafif arabalar da vardır.

Şehirlerarası çalışan o dönemin otobüslerinin, şimdiki gibi karoser hizasında derin bagajları yoktu.
Taşınacak eşya ve bavullar, otobüslerin üzerinde sabitlenmiş metal iskeletli yüklüklere konularak sıkıca bağlanırlardı.
Bu yüklüklere otobüs muavinleri, aracın dışında, en arkasındaki dar, metal tırmanma merdiveni vasıtasıyla çıkarak bavulları olabilen en ekonomik şekillerde uzun uzadıya istif ederlerdi.
Yolculuk arasında inecek olan yolcuların eşyalarının otobüsün üzerinden alınması epey zaman kaybettirirdi. 





AT ARABALI ZERZEVATÇILAR: Sokak aralarında at arabalarına estetik bir şekilde dizdikleri türlü çeşit sebze ve meyveyi satan zerzevatçılar vardı.Arabanın en arkasına sabitledikleri bir sebze kasasının üzerine oturttukları iki daralı terazileri olurdu.Bellerine koyu mavi bir para önlüğü bağlarlar ve gömleklerinin kollarını da dirseklerine kadar sıvarlardı.Başlarında kasketleri olurdu. Arabalarında çeşitli türdeki sebze-meyveyi satanları çoğunlukta olmakla birlikte,bazen de (özellikle o ürünün bolluğunun doruk noktaya ulaştığı mevsimlerde) arabalarına karpuz, kavun, elma, portakal gibi sadece tek bir çeşidi dolduranlar da olurdu. 80’lerin sonlarında at arabalarının yerini bir süre kamyonetler aldı,ardından da sokak zerzevatçıları birer-ikişer yitip gittiler.




MİNİBÜS MUAVİNLERİ: Minibüslerin idarî kadrosu, şoför ve yardımcısı olan “Muavin”lerden ibaretti.
Bu şahısların görevi ücret toplamak ve yolculuk boyunca aracın kapısını yarım açıp kapıya asılarak çığırtkanlık yapmaktı.Aracın gideceği hemen tüm durakları bir çırpıda bağırarak sayan ve çoğunlukla yaşları 15-25 arası gençlerden oluşan muavinler, bellerine asılı deri para çantaları taşırlardı. Pratik ve hesapta becerikliydiler. Gözlerinden kaçan yolcu olmazdı.1985’den sonra muavinler yasaklandı ve her minibüste sadece tek bir şoför olmasına karar verildi.

GELİN ARABASI SÜSLERİ:80’li yıllarda evlenme törenleri başından sonuna kadar,zengininden fakirine kadar olabildiğince şaşaalı kutlanması gerektiğine inanılan törenlerdendi. Bu yüzden gelin arabalarının hemen her yeri (kapı tutacaklarından,sileceklerine, çamurluklarından ön kaputun üzerine kadar) süslenmeye çalışılırdı.Gelin arabalarının olmazsa olmaz başlıca süsü ise,otomobilin ön kaputunun ön ortasına oturtulan,gelinlik giydirilmiş oyuncak bir kız bebekti. Aracın ön kapılarıyla ön camı arasına sıkıştırılmış rengârenk iki kurdela iki taraftan üçgen oluşturacak şekilde gerilir ve oyuncak bebeğin bacaklarının arasında sabitlenirdi.Gelin arabasının -şanından olsa gerek-,nikâh törenine gidiş ve gelişinde aşırı sürat yapmasından ötürü,kaputun üzerindeki bebek çoğunlukla yolda savrularak düşer ya da oluşan rüzgârdan yamulur,eciş-bücüş olurdu.


EGZOST BORUSU ÇIKARTILMIŞ OTOMOBİLLER: 1970’lerde ve 80’lerin sonlarına kadar, özellikle gençler arasında Murat-124 marka otomobillerin egzost boruları çıkartılarak sokak aralarında hızla dolaşma modası vardı.Egzost borusu olmayan otomobil çok kuvvetli bir mide-bağırsak gurultusu ile aşırı zorlanarak yellenme sesi arası bir gürültü çıkarırdı.Bu otomobillerin koltukları çoğunlukla koyun postuyla kaplanmış olur ve tavanıyla arka camların iç kısımlarına ağırlıklı olarak mor ya da kırmızı ince lambalar monte edilmiş olurdu. Pioneer marka kasetli teyplerinde sürekli Orhan Gencebay ya da Ferdi Tayfur çalardı. Ön ve arka çamurluklar ise özel kaplama olurdu. Ön camın içine olabilen herşey süs eşyası olarak asılı dururdu. Camın arkasında da o yıllarda moda olan ve çoğu arabada birer tane bulunan, arabanın hareketiyle birlikte kafası sağa-sola titreşen oyuncak bir de köpek bulunurdu. Arabanın turlama esnasında çıkardığı bu enteresan sesin nereden geldiğini görmek için çoğu insanın evlerin pencerelerinden dışarı uzanmalarına yol açan Murat-124 marka otomobillerin 90’larda yollardan çekilmesiyle bu moda da rafa kalktı. 


http://www.arabaresim.net/1980-ford-shay-replica-gri-sidemounts-dh-klasik-klasic-classic-eski-arabalar-resimleri-otomobiller-m

25 Mart 2014 Salı

1980'lerde Moda

Tüm modern dönemlerde olduğu gibi, bilindik kültürde 80'ler modası, farklı çağlardan farklı trendleri birleştirmekteydi. Bu yönelim de modanın ilerlemesine yardımcı olmuştur. 80'lerin belirteci haline gelmiş en tutucu ve en erkeksi moda görünümü, geniş kullanım alanına sahip omuz vatkalarıydı.


70'lerin moda silüeti arka tarafı gevşek ve üstten daha geniş giysilerle özdeşleşirken, bu moda türü 80'lerde tamamen değişerek hem erkek hem de kadınlarda gevşek gömlekler ve daha sıkı ve dar pantolonlara dönüşmüştür. Erkekler, insanlara zenginliklerini sergileme eğilimlerinin bir sonucu olarak güçlü takım elbiseler giymeye başladılar. Giyim markaları bu dönemde inanılmaz derece önem kazandılar. Ralph Lauren ve Calvin Klein markaları bunların önde gelenlerindendi.




Yeni Romantik ya da yeni romantisizm, gençler arasında oldukça popüler bir moda akımı olarak 80'li yıllarda ortaya çıkmıştır.

Kafa bantları 1982 yılında moda oldu. Bu moda ilk Kaliforniya'da başladı ve buradan yayıldı. Diğer yerleşik tarzlar da tozluklar ve mini eteklerde yaşandı, özellikle de Amerikalı amigo kızları tarafından giyilen kısa, alt tarafı geniş etekler olan ra-ra etekleri yaygınlaştı.

Profesyonel dansçıların provalarda kullandıkları temel eşya olan tozluklar, 1982 yılında gençler arasında akım haline geldi.

Erkelerin iş giysileri 70'lerden beri ilk kez ince çizgililere dönüş yapmıştır. Yeni ince çizgililer, 30 ve 40'ların takım elbiselerine göre daha dar ve daha hoş olmakla birlikte, 70'lerdekilerle aynıydılar. Üç parçalı takım elbisler gündemden 80'lerin başlarında düşerken, klapa takım elbiseler daha dar hale geldi (50'lerin tarzına benzer). 70'lerde genel olarak beş altı düğmelik uzun yelekler giyilirken, 80'li yıllara gelindiğinde boyları daha kısaldı ve dört düğmelik yeleklerin giyilmesi yaygınlaştı. 80'lerde kravatlar daha dar bir hal aldı ve deriden ince modeller yapıldı. Hem iş hayatında, hem de günlük giyimde alttan düğmeli yakalar yeniden kullanılmaya başlandı.
Bu arada kadın modası ve iş ayakkabıları, 50'ler ve 60'ların başlarında popüler olan hallerine döndü ve sivri uçlu ve çivili topuklu bir hal aldı. Bazı mağazalar, beyaz renkte kanvaz veya saten kaplı moda ayakkabılar depoladılar ve onları müşterilerin istekleri doğrultusunda boyayarak renklendirdiler. Genç kadınlar arasında en popüler ayakkabılar açık renkli ve yüksek topuklu ayakkabılar iken, Jellies'te görüldükten sonra renkli, transparan plastik tabanlı ayakkabılar popüler hale gelmiştir.Erkekler için küpeler moda açısından büyük yer tutmaya başlamıştır. İnce metal bileklikler (bilezik de denmektedir) 80'lerde bayağı popüler olmuştur ve büyük toplantılarda dahi insanların bileklerinde görülebilmektedir. Elmas veya inci gibi mücevher tasarımları kadınlar arasında yalnızca güzellik açısından değil, aynı zamanda zenginlik ve gücün de sembolü olarak yaygın biçimde kullanılmışlardır.

On yılın başında metal kordonlu dijital saatler modaya ağırlığını koydu. İlk yıllarda popüler olmasına rağmen sonraları baskın konumunu kaybetti. Yeni nesil dijital saatler hesap makineli olarak üretilmiştir ve bunlar ilk veri düzenleyiciler olmuştur. Dönemin ortalarında yetişkinler için kadranlı saatler moda olmuştur. Deri kayışlarda ayrıca bir seçenektir. On yılın sonlarına doğru bazı saatlerin yüzlerinde Roma rakamları kullanılmıştır. Bunun yanında diğer bir ultramodern durum göstergesi de Movado müze saatleridir. Saatlerin on ikisinin göstergesinde tek büyük bir noktadan pırıl pırıl tasarımlar kullanılmıştır. Genç kültür de çınlayan plastik Swatch saatleri tercih etmektedirler. Bunlar ilk olarak Avrupa'da ortaya çıkmıştır ve dönemin ortalarında Kuzey Amerika'ya yayılmıştır. Gençler bu saatlerin ikisi veya üçünü aynı kollarına takmaktaydılar.

80'lerin ilk yarısında geniş, plastik çerçeveli gözlükler hem erkekler hem kadınlar için moda olmuştur. Küçük metal çerçeveli gözlükler 1984 ve 1985'de yeniden dönüş yapmıştır ve 80'lerin sonlarında kaplumbağa kabuğu renginde gözlükler moda haline gelmiştir. Bu yeni modalar daha öncekilere göre daha ufak ve ovaldirler. 80'ler boyunca Ray-Ban Wayfarer gözlükleri 1983'teki Tom Cruise'un Risky Business filmiyle popüler olmuşlardır. Ray-Ban Pilot gözlüklerinin satışları 1986 yılında gösterime giren Maverick ve Iceman ile şöhreti yakalayan Tom Cruise ve Val Kilmer'ın oynadığı Top Gun filmiyle %40 artmıştır. Michael Madsen de bu gözlükleri filmlerinde sıkça kullanmıştır.



http://tr.wikipedia.org/wiki/1980'ler

18 Mart 2014 Salı

1980 Yılı Türkiye'de Siyaset



80'ler Türkiye Cumhuriyeti tarihinde özel ve ayrı bir yeri olan 10 yıllık bir dönemdir.12 eylül 1980 darbesi,70'li yıllar boyu süregelen sağ-sol ve gittikçe alevi-sünni çatışmasına dönüşen,her gün onlarca insanın öldüğü iç kavga ve çatışmalardan ülkeyi alarak bambaşka mecralara savurmuştur.80'ler ağır demokrasi sancılarının da çekildiği yıllardır.12 Eylül Darbesi veya 1980 İhtilali, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askerî müdahale 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesidir. Bu müdahale ile Süleyman Demirel'in Başbakan'ı olduğu hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi faaliyetine son verildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı. Bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü. 12 Eylül 1980 ardından partiler kapatıldı, parti liderleri önce askerî üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.

Darbenin sonuçları

    650.000 kişi göz altına alındı. 
    1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
    Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
    7 bin kişi için idam cezası istendi.
    517 kişiye idam cezası verildi.
    Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı.
    İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
    71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
    98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
    388 bin kişiye pasaport verilmedi.
    30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
    14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
    30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
    300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
    171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
    937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
    23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
    3 bin 854 öğretmen ve üniversitede görevli 120 öğretim üyesinin işine son verildi.
    400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
    Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
    31 gazeteci cezaevine girdi.
  • 300 gazeteci saldırıya uğradı.
  • 3 gazeteci silahla öldürüldü.
  • Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
  • 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
  • 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
  • Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
  • 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
  • 14 kişi açlık grevinde öldü.
  • 16 kişi -kaçarken- vuruldu.
  • 95 kişi -çatışmada- öldü.
  • 73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
  • 43 kişinin -intihar ettiği- bildirildi.